Hayat önce hayat’ta yaşanır
İçerden dışarı bakmak kolay
evinde Pencere varsa!
Evinin her cephesinde penceresi olan da var,
sadece bir bahçeye bakan bir pencereden ibaret evlerde var!
Dışarda ki hayatın pencerrnizin nereye baktığı ile alakalı oluşu hayatınızı etkiler!
Bakınca gördüğün şey, güya dışarda ki hayat.
Hayat ise sadece bahçeden ibaret!
Bahçenin önemi bu durum da daha da büyür!
Taş bahçemi?
Çiçek bahçesi mi?
Park gibi çimenle bezenmiş bir bahçe mi yoksa?
Taş bahçe içinde kutulara ekilmiş çiçekle mi dolu bir bahçe!
Etrafı açık mı pencereden bakınca?
Yol görünür mü bahçeden?
Yoksa çitlerle mi çevrilmiş?
Bazen de yüksek duvarlarla çevrili bahçeler vardır ki kimse yoldan geçerken içeri bakmasın diye.
Koruma amaçlı yapılmıştır aslında ama içerden bakınca insan o bahçe hayatına birden sınır çekildiğini fark eder. Dışarda ki hayatın akışından sadece ses duyabilir ama görüntü yoktur.
İsole edilip hapis hayatı yaşıyormuş gibi bir his belirir pencereden bakanda!
Dışarı dediğin bahçenin ve pencereli odanın farkı ise, bahçenin pencerelerinin olmayışı bunun yerine üstü açık oluşudur ama herşeye rağmen etrafı duvarla çevrili bir bahçe ise, siz ablukaya alınmışlığı yaşarsınız o ortamda!!
İşte Hayat tam da bu!
Tıpkı hayatımızda ki bağı anlatır bu bahçeler ve duvarlar.
Tabii ki bakıp gördüğümüzü ve sınırlar ve imkaanlar içinde göremediklerimizi de temsil eder bu benzetiş!
Bu konuda Urfalıları ve Urfa kültürümüzü çok severim.
Urfada mesela bahçeli evlerin bahçesine hayat derler!
Hayat çünkü hayat’ta geçer ve bir hayata girebilmek için önce kapı çalınır!
Ev sahibi karar verir sizi Hayatına alıp almıyacağına!
Ben bu konuda tam bir Urfalıyım işte!
F.A.G.