Ben dağlar da yörük kızı olmak isterdim!
Herçeşit çiçeği toplayıp, başıma tac derdime ilac etmek isterdim.
Sırt üstü yatıp bulutları seyretmek isterdim.
Saçımın rüzgar da savrulmasını ve dağılan saçlarımı sevdiğimin okşamasını isterdim.
Yağmurda sevdiğime sarılıp sırılsıklam olmak isterdim.
Sabahları taze süt sağmak en güzel bardakla en sevdiğime elimle içirmek isterdim.
Çadırda soğuk gecelerde Üzerime koyun yününden yorganımı çekip sevdiğim nefesini ve kulağıma fısıldadıklarını dinlemek isterdim.
O dağlara kış gelmeden ovalara inmek isterdim.
Bayırlardan sevdiğimle aşağı yuvarlanmak isterdim.
Tüm çiçeklerin kokusunun arasında sevdiğimin göğsünde dünyadan uzak ve sadece dünyamız da yaşamak isterdim.
İnsanın isteklerinin olmadığını öğrendim!
Sadece Allahın istediğinin ve bana layık gördüğünün olduğunu gördüm!
O herşeyi hakkıyla bilendir dedim ve Rabbime teslim oldum!
„De ki:
Mülkün sahibi olan Allah’ım, sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın.“
[Al-i İmran 26]
F.A.G.
25.11.2016