İngilizce de
„It’s raining cats and dogs“ diye bir tabir vardır.
Okula giderken hiç anlam verememiştim bu söze.
Türkçesi.
„Kedi ve Köpek yağıyor“ demek.
Hani bana türkçede ki şu sözü hatırlatmıştı o zamanlar.
„İt’in duası kabul olsa gökten kemik yağar!“
Ama ingilizce cümlenin karşılığı bu değil di tabi!
Bu ingilizce sözü Türkçeye bire bir çeviridiğimiz de, cümle doğrudur ama anlamı yanlış ve saçma olur!
Sonra dayanamayıp kendisi İngiliz olan, İngilizce öğretmenime sordum.
Tabii güldü ve şöyle dedi!
„Orta çağda ingiltere de evler kerpiçtendi ve iki bölmeden oluşurdu. Üst kat ve alt kat.
Hava yağmurlu ve soğuk olan kış günlerin de, üst bölme de hayvanlar yaşardı, alt bölmede İnsanlar.
Çatıların da genelde üzerine ot ekilirdi ki sağlamlaşsın diye.
Hayvanların içerde ki üst bölme de yaşamaları hem onları soğuktan korumak hem de evlerin çok küçük olduğundandı!
Böylelikle kalörifer ve soba olmayan evleri hayvanlar ve insanları beraber yaşayarak ısıtırlardı.
Ama çok yağmur yağınca bu damlar çökerdi ve hayvanlarla beraber aşşağı katın ve oradaki insanların üzerine kediler köpekler düşerdi! Yani bu deyim o günler de yağan şiddetli yağmur da kullanılan bir deyim ve biz hala şiddetli yağmur da bu sözü kullanırız!“
Demek ki bu söz bizim dilimizde ki „Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor“ a eş değer bir sözmüş diye düşünmüştüm o günler de!
Ama bazı Almancaya çevrilmiş İslami kitap tercümelerini kontrol ederken böyle birebir çevirilerle karşılaşınca şaşıyorum doğrusu!
Müslümanım diyen çevirmen kendi dininin içeriğini
hiç anlayamamış ve bire bir düz ve bu şekil çeviri yapmış maalesef!
F.A.G.